HAYAT DOKTORU - DR. S. RECEP DOKSAT Hıçkırık ekseriya hazım esnasında ortaya çıkar, bazı insanlarda da nöbetler yapan irade dışı bir haldir. Hem hıçkıranı, hem etrafındakileri rahatsız eden hıçkırık birçok önemli hastalıkların belirtisi de olabilir. Aşağıda hıçkırığı durdurmak için ne icap ettiğini yazıyoruz... Hemen hemen hepimizi zaman zaman hıçkırık tutmuştur. Önemsiz bir hadise diye üzerinde durmamışızdır bile. Fakat, bazı kimselerde hıçkırığın uzun müddet süren ve nöbetler halinde gelen müziç bir dert halini aldığını bilir misiniz ? Papa 12. pius'un birkaç sene evvel, bütün dünyayı meşgul eden ve güçlükle durdurulabilen uzun hıçkırık nöbetini belki hatırlarsınız. İşte, bunun gibi genç bir hanım okuyucumuz da zaman zaman gelen ve dindirilemeyen hıçkırık nöbetlerinden şikayet eden bir mektup yazmış, cevap bekliyor... Hıçkırık nedir ? Göğüs ile karın boşluğu arasında gerili, eskilerin hicab-ı haciz dedikleri, zar şeklinde bir adale vardır ki, teneffüse de yardım eder ve adı tıp dilinde diyafragma'dır. İşte bu zar adalenin irade dışı kasılma nöbetlerine hıçkırık denir. Hıçkıran kimsenin acayip bir ses de çıkarması hem kendisini hem de etrafını meşgul ve rahatsız eder. Hazım esnasında bazen hıçkırık görülebilir. Bazı sinirli insanlarda ise bilhassa aç karnına ortaya çıkar. Fakat hıçkırık bir hastalık belirtisi olarak da önem kazanabilir. Karın zarı iltihabı, akciğer zarı iltihabı, menenjit, üremi gibi hastalıklarda ve bazı beyin afetlerinde diğer bozukluklarla beraber hıçkırık da zuhur edebilir. Uzun süren hıçkırık nöbetlerinde bunun böyle uzvi bir sebepten ileri gelip gelmediği iyice anlaşılmalıdır. Böyle sebepler dışında bazı hassas, her şeyden çabuk müteessir olan asabi tiplerde dikkati başka bir yere çekmekle kaybolan hıçkırıklar görülebilir ki, annelerimizin küçükken bizi hıçkırık tutunca tavana baktırıp aldatması bu esasa dayanır... Bir hıçkırık karşısında şu çareleri deneyiniz : 1- Ağıza ve buruna geçirilmiş bir kese kağıdı içine teneffüs ediniz. 2- Nefesinizi mümkün mertebe uzun müddet tutunuz, mesela bir nefeste sayı sayınız veya uzun bir beyit okuyunuz. 3- Büyük bir ekmek lokması veya bir kahve kaşığı toz şeker yutunuz. 4- Yüzükoyun sert bir yere yatınız. 5- Fındık kadar buz parçaları yutunuz. 6- Mide nahiyenize buz koyunuz veya eter damlatınız. Daha birçok tedbirler sayılabilir. Eğer bunlarda fayda fayda etmezse hekime başvurmak ve gerekirse ameliyat olmak icap eder...(16 ağustos 1957) |