Prenses Şehnaz Pehlevi ve Kocası Ardeşir Zahidi


Yukarıda prenses Şehnaz sevimli yavrusu ile bir arada altta ise kocası Zahidi görülmekte. 
Şahın kızı ve kraliçenin arkadaşı prenses Şehnaz
Tahran muhabirimiz Sara Korle yazıyor : 
Şahane düğünün kahramanları İran şahı ile Farah Diba'nın birleşmelerinde en büyük rolü oynayan şahsiyetlerin başında şahın kızı prenses Şehnaz gelmektedir. Gülistan sarayındaki düğün sırasında kraliçe Farah'tan sonra bütün gözlerin en çok üzerinde toplandığı kadın güzelliği, zarafeti ve kıyafetiyle prenses Şehnaz'dı. Aradaki yaş farkına rağmen Farah Diba'nın babası için en muvafık bir eş olabileceğine ilk iman eden ve bu mevzudaki teşebbüsleri destekleyen şehnaz olmuştur. Tahran'daki büyük düğüne katılmış olan hayat ekibi bu vesile ile güzel prensesi tanımak, onunla görüşmek fırsatını da bulmuştur. Kendisini müteakip sayfalardaki özel yazı ve fotoğraflarla okuyucularımıza tanıtıyoruz. 
Fotoğraflar : Suavi Sonar 


Prenses villasında

Fotoğrafta prenses Şehnaz sırtında koyu pembe organzeden kokteyl elbisesi ile villanın son derece dekoratif merdiveninden çıkarken. Alttan ikinci fotoğrafta prenses Şehnaz'ın sırtını Elbruz dağlarına vermiş iki buçuk katlı son derece modern villasının asırlık çam ve çınar ağaçları ile bezenmiş bahçe yolundan umumi görünüşü görülmektedir. En alt fotoğrafta ise prenses modern mimarinin bir örneği olan villasının salonunda görülüyor.  

Tahran muhabirimiz Sara Korle prenses Şehnaz'ı anlatıyor :
Tahran'ın kuzeyinde Şimran dağlarının eteğinde modern mimarinin tam manasıyla numunesi olan bir evde genç bir prenses küçük kızı ve kocası ile yaşamaktadır. Bu orta boylu, ela gözlü, koyu kumral saçlı modern prenses İran şahı Muhammed Rıza Pehlevi'nin kızı Şehnaz'dır.
Geçenlerde hemen hemen kendi yaşında bir üvey anneye sahip olan prensesten bir hayli uğraştıktan sonra hayat ekibini kabul edeceğine dair söz aldık. Otomobilimiz Tahran'dan dağlara doğru yol alırken irtifa gittikçe yükseliyor, adeta kulaklarımız uğulduyordu. Epeyce tırmandıktan sonra büyük bir kapıdan çınar ve çam ağaçları ile dolu bir bahçeye girdik. Arkamıza baktığımız zaman bütün Tahran ayak altındaydı. Bu manzaranın güzelliği bana hasretini çektiğim Çamlıca'yı hatırlattı. Mermer merdivenlerden geniş bir taraçaya çıktığımız zaman asır dide çam ve çınar ağaçlarından pek güzel bir şekilde istifade edilmiş olduğunu gördük. Balkonda yer yer açılmış olan deliklerden ağaçlar evin en üst katına kadar erişiyor ve taraçayı çok güzel süslüyor, gölgelendiriyordu. Bir teşrifatçı bizi ikinci katta bir salona aldı. Odanın muhtelif yerlerinde prenses Şehnaz'ın annesi, eski Mısır kralı Faruk'un kız kardeşi Fevziye ve şahın resimleri vardı. Evin döşeniş tarzı evin kendisi kadar moderndi. Foto muhabirimiz Suavi Sonar'la ikram edilen çaylarımızı içerken prenses Şehnaz'ın kocası ekselans Ardeşir Zahidi, yanında yaveri olduğu halde içeriye girdi. İyi bir tesadüf eseri olarak sırtında sırma işlemeli büyük merasim elbisesi vardı. Kendisi saraydaki bir merasimden dönmüştü. Fırsattan istifade Suavi bu sevimli ve nazik insanın renkli ve renksiz fotoğraflarını çekti. Aslen mühendis olan fakat mimariden de anlayan Ardeşir Zahidi çok modern olan evinin planını bir mimar arkadaşı ile hazırlamış olduğunu söyledi. Biraz sonra yanımıza gelen bir teşrifatçı, prenses Şehnaz'ın salonda bizi beklediğini bildirdi.  
Prenses şehnaz'ı bir yaşını biraz geçirmiş olan kızı mahnaz ile oynarken bulduk. Küçük prenses mahnaz'ın bir isviçreli dadısı olmasına rağmen annesi birçok meşguliyetleri arasında vakit buldukça kızıyla bilhassa alakadar olmaktadır.Prenses şehnaz resmi vazifelerinin haricinde evinde oturmaktan hoşlandığını,çocuğu ile oynadığını, kitap okuduğunu, sporla meşgul olduğunu ve sık sık babası ile büyük annesini ziyaret ettiğini söyledi. 
Bizi kabul ettiği zaman sırtında spor bir etekle bluz olan prenses ricamızı kırmayarak bir müddet sonra koyu pembe organzeden kısa bir kokteyl elbisesi giydi ve resim çekmek için aşağı yukarı bir saat poz verdi.Hatta bir ara koyu füme renk vizon mantosu ile balkonda resim çekmemize müsaade etti. Biz daha içerideyken Ardeşir Zahidi de üstünü değiştirerek gelmişti. 
Suavi Sonar prensesin resimlerini çekerken o küçük kızıyla oynuyordu. 
Ardeşir Zahidi ailesi tam manasıyla birbirlerine bağlı, çocuklarını çok seven mesut bir ailedir. 
Yirmi yaşındaki prenses Şehnaz düğün günü Farah Diba'yı bir gece evvel gittiği dayısı Gotbin'in evinden alıp mermer saraya getirmişti. Şah ile Farah Diba'nın tanışmasına kendisi sebep olduğu için bu şeref ona verilmişti. 1960