GÖNÜL HEMŞİRE !...


GÖNÜL HEMŞİRE !... (Bu bir film sahnesi değil Gönül Yazar'ın gerçek hayatında oynadığı rolün bir bölümüdür...)
Salon kalabalıktı, renkliydi ve hareketliydi. Beyaz bir kelebeği andıran hemşire masalar arasında dolaşırken ince bir kadın sesi duyuldu :
"Hemşire hanım şu 100 lirayı bozar mısınız lütfen ?..."
Sonra hemşireye baktı ince sesli kadın... Ve ağzından uzayan bir "Aaa..."ya karışmış hayret nidası çıktı...
Evet, şaşılacak şeydi bu... Hemşire nerede olurdu ? Hastanede elbette... Ama burası hastane değil Hilton oteli idi. Üstelik bu mini etekli ve sarı saçların çevrelediği çocuksu yüzlü hemşire hanım Gönül Yazar olursa şaşılmaz da ne edilirdi ?
Oysa ünlü şarkıcının bilinmeyen yönlerinden biriydi bu. İki yıldır Cerrahpaşa hastanesi çocuk kliniğine bağlı "Hasta çocukları koruma derneği"ni bütün gücüyle destekliyor, uğraşıyor ve didiniyordu. İşte o gecede önce hemşire elbisesi giymiş masa masa dolaşıp viski kuponu satmış, sonrada elbisesini değiştirip şarkı söylemişti.
Hemde aynı gece İzmir'de bir gazinoda sahneye çıkması gerektiği halde. Ama o Gönül Yazar'dı ve daima gönlünün istediği gibi hareket ederdi, hele çocuklar söz konusu olursa... Bunu mikrofonda şöyle açıkladı o gece :
"Ben çocukları çok severim... Yapamayacağım şey yoktur onlar için..."

BU KÜLAHLI HALİ
Hemşire Gönül elinde sepet ile masa masa dolaşıp viski fişleri dağıtmıştı. Yarım saat içinde bütün fişleri tükenmiş, kimse ona hayır diyememişti. O kadarki birçok davetli sanatçının masasına kendiliğinden gitmiş ve o gece illede onun elinden alınmış bir fişle viski içmek istemişti... 

BU DA SİLAHLI HALİ
Gecenin en hareketli anında Gönül Yazar kıyafet değiştirdi ve eline mikrofonu alarak sahneye fırladı. Artık adı gibi gönlünce sanatını icra ediyordu...