YOGİ OLABİLİRSİNİZ !... Hatha-Yoga adını belkide çoğu kimse duymamıştır. Bilhassa son senelerde Avrupa'nın belli başlı şehirlerinde bir nevi akrobasi ustalığı olarak yayılan bu psikofizik doktrinin tatbiki ile uğraşan mektepler büyük rağbet görmektedir. Amerika'da ve Avrupa'da bir çok ünlü kişiler gizem dolu Hindistan'dan gelen bu felsefeyi benimsemişlerdir. Büyük kemancı Yehudi Menuhin şimdiden Batı dünyasının kalbur üstü yogilerinden sayılmaktadır... Üstte; Meşhur İngiliz revü artistlerinden Marita Belita Gladys Olive Lyne Jepson-Turner bir yogi pozisyonunda dururken görülmektedir. Hatta-Yoga kökü çok eski asırlara dayanan ve ruhla beden arasında irtibat kuran bir Hint felsefesinin asıl adıdır. Bu ilgi çekici felsefe diyar diyar dolaşan yogilerin gayretleriyle Avrupa'ya yayılmış ve bedenini ziyadesiyle ilgilendirmeye başlamış bulunmaktadır. Bundan bir müddet evvel İstanbul'a gelen ve burada şaşırtıcı yoga gösterileri yapan Clemendore isimli bir Hintli, yogizme karşı bizde de büyük bir alaka uyanmasına vesile olmuştur. Çünkü bu adam adalelerine inanılmaz bir şekilde hükmetmekte, en güç ve en imkansız beden hareketlerini mümkün kılmaktadır. Yoga insanı Allah'a en ziyade yaklaştırdığı söylenen bir Hint felsefesidir. Daha basit ifadeyle irade kuvvetinin adalelere hakim olabilmesidir. Yukarıda bahsettiğimiz gibi kökü eski asırlara dayanan bu psikofizik doktrin, taşıdığı felsefi mana bakımından çok derin ve güç olmasına rağmen Avrupa'da yapıldığı gibi filozofik jimnastik hüviyetiyle yorgun ruhlara ve bedenlere büyük faydalar sağlamaktadır. Size bu felsefe ile ilgili yogizmin en basit ana hatlarını sunuyoruz. İşte aklınızdan çıkarmamanız gereken hususlar : * Hiçbir şeyden korkmayınız. İstikbal endişesi, hastalık, sefalet, ölüm korkusu insanın kendi kendini eritip bitirmesi demektir. * Derin ve doğru nefes almayı öğreniniz. Eğer sadece burnunuzdan ve muntazam fasılalarla nefes alıp verirseniz ciğerleriniz lazım gelen miktarda oksijen alabilecektir. Muntazam teneffüs için en iyi bedeni hareket yüzmektir. Çünkü yüzerken yapılan ritmik hareketlerle soluğun kontrolü intizamı sağlar. * Fırsat buldukça ayaklarınızı hapishaneleri olan ayakkabılardan kurtarın. Ormanda, çayırda, kumsalda çıplak ayakla yürüyüşler yapmayı ihmal etmeyiniz. * Her gün birkaç dakika müddetle çırılçıplak kalınız. Vücut derisinin açık havaya ve ışığa ihtiyacı vardır. Bu egzersize yazın başlayınız ve ihmal etmeden tekrarlayınız. * Harici tesirlerin dışında kalmaya çalışınız. Kıskançlık, şiddetli arzu, kin, nefret gibi hisleri zihninizden silip atınız. * Ayda hiç değilse bir veya iki gününüzü mutlak bir sükunet ve istirahat içinde geçiriniz. Böyle bir gününüzde hiç, ama hiçbir şey düşünmemeye özellikle dikkat ediniz. * Kapalı yerlerden daima kaçınınız. Alkol ve sigaranın baş düşmanınız olduğunu aklınızdan çıkarmayınız. Açık hava ve sükunet en iyi dostlarınız olsun...1959 |