1971 Senesi Görgü Kuralları.


GÖRGÜ KURALLARI / EDMOND CHARLES - ROUX'NUN "GÖRGÜ" KİTABINDAN
İŞ : Çalıştığınız yerde kaçınmanız gereken bir hususa özellikle dikkatinizi çekmek isteriz. Her gün görüştüğünüz bahanesiyle iş yerinizdeki kimselerden sabahları geldiğiniz zaman "Günaydın"ı esirgemeyin. Mesai saatinin sonunda ayrılırken "İyi akşamlar" dilemeyi unutmayın. Asabınızın bozuk olduğunu çevrenizdekilere hissettirmeyin. Size danışmaya gelmiş birine sabırsızlık gösterisinde bulunmak, ona cezai muamelede bulunmak iş yerinde amir olsanız bile yakışık almaz. Öteki mesai arkadaşlarınızın yanında biriyle fısıldaşmak da düşüncesizlik belirtisidir.
MEKTUPLARINIZ : Özel mektuplarınızı iş yerinde yazmak, bu tür iletişiminiz için iş yerinin mektup kağıtlarından yararlanmak veya onları eve taşımak, yine şahsi işleriniz için telefonu işgal etmek doğru değildir. Mesai saatinde gazete okumanız, tırnak törpülemeniz, yanınızda bir arkadaşınız işe boğulmuş iken o sırada meşgul olmadığınız için bir romanın sayfalarını karıştırmanız düşüncesizliktir. Önüne iş yığılan arkadaşınız sizden bir istekte bulunmamış olsa bile ona yardım teklif edin.
ZEVZEKLİK : Yine kaçınacağınız iki nokta : İşte gevezelik, zevzeklik etmek, iş çevrenizin dışında aralıksız işinizle ilgili konulardan bahsetmek. Bu gibi davranışlar olsa olsa çevresini o kimseden bıktırır.
KAHVE : Yemekten sonra kahveyi hiç bir zaman sofrada ikram etmeyin. Kahve, daha sonra oturma kısmına geçilince tepside getirilmelidir. Salon ve yemek odası tek bir bölümde toplanmış olsa bile kahve için mutlaka salon köşesine geçmek gerekir. Servisi ev sahibesi veya kızı yapıyorsa, erkek misafirin ikram edilen kahveyi ayağa kalkarak alması yerinde bir davranış olur...


PARMAK :  Sofrada parmak yalnız ekmek koparmak için kullanılır. Tuz veya biber sofraya tuzluk-biberlik yerine küçük çanaklarla getirilmişse içindeki minimini kaşığı kullanabilirsiniz. Eğer ev sahibesi bu kaşıkları unutmuşsa yine parmaklardan medet ummayın. Temiz bıçağınızın ucuyla aynı işi görebilirsiniz. Aslında bu da görgü kurallarına uygun değildir. Fakat tuzu veya biberi parmaklamaya tercih edilir. Albert Franklin'in 1908 yılında yayınlanmış görgü kitabından : "17. yüzyıla kadar Avrupa'nın birçok ülkesinde yemek elle yenirdi. Yüksek sosyeteye ve saray çevrelerine bile çatalın girişi 1600 yılından sonra olmuştur."
MERDİVEN : Görgü kitaplarında merdivenin özel bir yeri olduğu devirde asansör henüz hayatımıza girmemişti. Aslında görgü uzmanları bu konuya hal çaresi bulabilmek için tam 3 asır kafa patlatmışlardır. Merdivende tanımadığı bir kadınla karşılaşan erkeğin tutumu ne olmalıdır ? Peşinden mi ilerlemeli ? Adımlarını açıp önüne mi geçmeli ? Geçerken selamlamalı mı ? Yoksa onu hiç görmemezlikten mi gelmeli ? Sonuçta varılan sonuç şu oldu : Çıkışta erkek adımlarını sıklaştırıp kadının önüne geçmelidir. Böylelikle kadın aşağıdan bacaklarının seyredildiği inancına kapılmamış olur. Erkek merdiveni inerken de kadının önü sıra yürümeli, böylece binde bir ihtimalle kadın düşecek olursa ona yardımcı olabilmelidir.
Eski görgü kuralları bu tip bir davranışı gerektiriyordu. Şimdi bütün bunların muhasebesini yapalım ve o kurallardan zamanımıza ne kaldığına bakalım.
Etekler kısaldıkça kısaldı. Erkekler bacak göre göre bir bakıma merdiven altı röntgenciliği işini kanıksar oldular. Ama yinede bu yakışıksız davranışın meraklıları olacağını düşünerek merdiven çıkışında bir kadını takip etmemenizi salık veririz. İniş konusuna gelince : Bu kurala artık kimse uymuyor. Tökezlenip düşen kadında kendi başının çaresine bakıp doğruluyor.
Bugün için merdiven görgüsü kötü inşaat malzemelerinin sonucu olarak bir sessizliğe uyma kuralından öteye gidemiyor.
Merdivende bağırmayınız. Çocuklarınızın basamak üstünde oynamalarını önleyin. Misafirlerinizle merdivendeki veda sahnelerini gereğinden fazla uzatmayınız. Bütün bu davranışlar yarım tuğla duvarlı, incecik kapılı apartmanlarda daire komşularını rahatsız eden hareketlerdir.
Merdiven görgüsünün en basit kuralı aynı apartmanda oturanların, daire komşularının birbirlerini selamlamalarını gerektirir. Aynı binada çalışan işçiler varsa ve bunlarla merdivende karşılaşırsanız selamınızı esirgemeyin...1971