Türkan Şoray 1962.


Tergal etek ve fotoğrafçılar
İki ay kadar önce satın aldığı bir tergal etek sevimli yıldızı emniyet müdürlüğüne götürdü.
Olay eve gelen bavullu iki satıcı ile başladı. Satıcılar bavulları açtılar. İçinden naylon elbiseler, tergal etekler yerdeki kilimin üzerine yayılıverdi. Türkan Şoray kumaşları inceliyor hoşuna gidenleri bir yana ayırıyordu. Bir tergal eteği çok beğenmişti. Kısa bir pazarlıktan sonra satıcı ile alıcı uyuştu.
Olayın ikinci bölümü ise emniyet müdürlüğünde devam etti. Şişli'den, Maçka'dan polise hırsızlık ihbarları yapılıyordu. Bu hırsızların özelliği evlerden yalnız giyim eşyaları, kumaş çalmalarıydı. Üstelik "Avrupa ve Amerika" malı eşyalara ayrı bir sempatileri olduğu çalınan eşya listelerinden anlaşılıyordu. Polis bu işi takip ediyordu sonunda Şükrü Gür ile Mehmet adlı iki hırsız yakalandı ve sorguya çekilmek üzere ışıklı odaya sokuldu. Çaldıkları eşyaları nerelere sattıkları öğrenilecekti. Hırsızlar çeşitli adlar saydılar. Bunlar arasında sosyetenin tanınmış kadınları da vardı. Ama polisin ilgisini tek bir kadın çekti : "Türkan Şoray" ..
Sorguyu biraz daha derinleştirdiler "Ne sattın, ne zaman sattın ?" dediler. Hırsızlardan Şükrü Gür : "Tergal etek sattık. Resmimiz Ses mecmuasında bile çıktı" dedi.
Olayın üçüncü bölümüne geçmek için biraz beklemek gerekti. Çünkü hırsızlardan Şükrü intihar etmek dileğiyle kendini müdüriyetin 3. katından atmıştı. Tedavisi uzun sürdü. O iyileşince yüzleştirme için Türkan Şoray emniyet müdürlüğüne çağrıldı. Ama çalınmış mal almak Türkan'ın sinirlerini bozmuştu. Tergal eteği çok beğenmişti ama onu satın alırken hırsızlık malı olduğu aklından geçmemişti. Spor giyinmesini seviyordu. Sonra böyle tergal bir eteğin bir eşinin bulunmadığını satıcılar ne diller dökerek Türkan'a anlatmışlardı. O kapısını çalan her satıcıdan şüphe edemezdi ya ! Bu yüzden müdüriyette fotoğrafını çeken foto muhabirleri ile kavgaya tutuştu. Fotoğrafının gazetelerde çalınmış mal satın alan bir artist olarak çıkmasını istemiyordu. Sonra arkadaşları bu eteğin Avrupa'dan hediye geldiğini tahmin etmişlerdi...1962