Muazzez Arçay


MUAZZEZ ARÇAY'IN KÖTÜ TALİHİ
36 yıllık sanatçı, hep talihsizliklerin kurbanı oldu. 

5 yıl önce geçirdiği bir kaza sonunda bacağı sakat kalan sahne ve perdenin 36 yıllık oyuncusu Muazzez Arçay, jübile hazırlığında da talihsizliğin kurbanı oldu.
Bacağını tedavi ettirebilmesi için Avrupa'ya gitmesi gereken Arçay, çalışarak bu parayı temin edemeyeceğini düşünmüş ve yakınlarının da ısrarı ile bir jübile tertiplemeye karar vermiş. Oysa yıllardır yakasını bırakmayan kötü talih, bu sefer de yakasına yapışmış. Jübilesinin biletlerini satmak için anlaştığı iki filmci ortadan kaybolmuşlar ! Derken, biletlerini bir hanım arkadaşı satmak istemiş. Arçay, teklifi kabul etmiş ve elinde kalanları da bu hanıma vermiş. Bu defa da hanım vefat etmiş. Bundan sonrasını Muazzez Arçay'dan dinleyelim :
- İki kişi bilet paraları ile kayboldu. Ardından arkadaşım hanımda öldü. Kaldık mı ortada ! Polise müracaat ettim. Jübilenin tarihini erteledim. Şimdi biletleri kendi elimle satıyorum. 23 aralık 1968'de yapılacak jübileme kadar kötü talihim bir daha görünmesin diye dua ediyorum.
Sakat kaldıktan bir süre sonra Adana'da kalan ve Adanalılar tarafından büyük yakınlık gören Arçay, kendine yeni bir iş yaratmış : Bebekçilik ! Günlerini bebek yapmakla geçirmiş. Karınca kararınca bir şeylerde kazanmış. Arçay şimdi de bebek yapıyor. Ama bunlar başka bebek : Jübile gecesinde el emeği bebeklerini seyircilerine hediye edecek !
- Seyircilerime bebeklerimle teşekkür edebilirsem ne mutlu, diyor.
Arçay'ın sakat kalan bacağı ancak İsviçre'de tedavi edilebiliyor. Yılların sanatçısı, jübilesinden tedavi için gerekli parayı kazanabilirse doğru İsviçre'ye gidecek ve bacağını tedavi ettirecek. Ondan sonra kıyıda köşede kalmayacak, şimdiki gibi filmlerde sakat kadın rolüne çıkmayacak ve yine eski Arçay olacak !
Evet, bu bir sanatçının talihin şimdiye kadar yüzüne gülmediği bir sanatçının hikayesidir. Tekrar yürüyebilmek ve sahneye çıkmak için çabalayan 36 yıllık oyuncu Muazzez Arçay'ın hikayesi...