YA BELGİN, YA ROMA...


YA BELGİN, YA ROMA
"Göksel Film"in bu yıl çevireceği filmlerden birinin bazı sahneleri İtalya'da çekilecek.

Göksel Arsoy'a İzmir'den gelen bir telgrafta "Ya Belgin, Ya Roma" deniliyordu. Göksel şaşırmıştı. Anlaşmalarında böyle bir madde yoktu. Kendi adına film şirketi kurmaya karar verince işletmecilerle anlaşmalar yapmıştı. İzmirli bir film işletmecisi daha şimdiden iki filmine 155.000 lira veriyordu. Ahududu sokağındaki "Kervan Film" yazıhanesinde İzmirli filmci ile bir anlaşma imzalamıştı. Maddeler konuşulurken odada rejisör Ümit Utku'da bulunuyordu. İzmirli işletmeci iki filmin 4 yıllık hakkını 4 yıl müddetle kiralıyor. Göksel'in galalar için dört şehre de gelmesini şart koşuyordu. Ayrıca bir yılda ancak dört filmde oynaması da şartlar arasındaydı. İkinci filmin 20 günlük sahnesi Roma'da ve İtalya'nın büyük şehirlerinde geçecekti. Tarihi yerler, Pisa kulesi bu arada sayılabilirdi. Göksel bu şartlara evet demişti. Ama şimdi işletmeci "Roma'ya gitmek istemezsen Belgin Doruk ile oynayabilirsin." diyordu... Belgin'le arası açıktı. Roma daha masraflı olmasına rağmen Göksel'in işine geliyordu. Belgin'le "10.000 liralık anlaşmazlık" yüzünden birleşmeleri imkansızdı. O olsaydı Roma'ya gitmekten kurtulacaktı. Ama Birsel Film Belgin'i, Göksel ile oynatmamak konusunda kararlıydı. Bütün yollar Roma'ya çıkar sözü ilk defa değerini yitiriyordu. Daha filmin adı konmamışken yollar ikiye ayrılıyor ve biri Belgin Doruk'a, ötekide Roma'ya çıkıyordu...1962