MARILYN MONROE'NUN ÖLÜMÜNDEN 10 YIL SONRA GÜN IŞIĞINA ÇIKAN MISRALARI : "Ben ki dünyada ölmekten başka bir şey düşünmüyorum." Gece ! Gecelerin gecesi. Sükunet veren, karanlık, serin gece... Gecenin gözleri yoktur, ama varlığı var... Susun ! Sizin, yalnız geceler için konuşmanızı istiyorum. Hayatı... Ben senin iki yönüne de aldım. İyi veya kötü, rüzgara kapılmış bir örümcek ağı gibi baş aşağı asılı durarak, ve dondurucu rüzgarda daima boyalı gördüğüm bu damar damar çizgilerden daha fazla var olarak. Ben ki bir örümcek ağından daha narin... Ben ki herkesten daha saf ve temiz... Ben ki şiddetli rüzgarlara karşılı asılı... Fakat hayret ! Hepsine göğüs gerdim... Hayat ! Ne garip, senin iki yönüne de aldım ben. İyi veya kötü, baş aşağı asılı. Senin iki yönünde kendine çekiyor beni. Ben, ara sıra, güle oynaya, kafiyeler düzerek giderim. Ama sakın bunu yüzüme vurmayın benim... Lanet olsun, eğer söylemek istediklerimi satamıyorsam... Sönen güzellikler, gerçekleşmeyen istekler... ve unutmalar... Bunları mürekkeple düşünemeden öleceğim diye kahroluyorum. Salkım söğüt ! Senin yanı başında ve kollarının altında dimdik duruyordum, ayakta... Sonunda sen çiçek açtın ve beni sımsıkı sardın. Rüzgar bizi bir toprak ve kum sağanağı altında kamçıladığı zaman, beni sardın... Yeşil ve kaba tahtadan yuvamı terk ettim... Mavi kadife bir yatağı da... O günden beri kapımın hemen solunda, koyu yeşil ve parlak bir yoncanın hayalini kurarım... Dar patikayı inerek "tak tak da tak tak"... Minik arabasında bebeğim, su birikintilerini aşarak... Bebeğim ! Seninle uzaklara gideceğim... Ağlama benim taş bebeğim... Ağlama !... Sus ! Ben seni tutup sallayacağım, ve uyutacağım... Sanki annen gibi ve ölmemişim gibi. İmdat ! imdat ! imdat ! Hayatın bana, adım adım yaklaştığını hissediyorum... Ben ki, dünyada ölmekten başka bir şey düşünmüyorum... |