Birinci perde: George Kimball "Hastalık hastası bir adam" bir hastalık adı duymasın onu hemen benimsiyor. Judi kocasının her gün değişen hastalıklarına inanmıyor. Kimball eşine kızıyor. Odasında otururken karısının hastalıklarına karşı ilgisizliğini kuruyor. O düşünürken arkadaki perde açılıyor, Kimball'in düşünceleri "fon" da temsil ediliyor. Judi, Dr. Morrisey'in önünde diz çökmüş kocasından haber sormaktadır. "Çok mu fena doktor ?", "Çok da fena söz mü ? ameliyat 8 saat sürdü, böbrek ve safra taşlarını, üç hemşire hala sayıyor" ve kabus perdesi kapanır. |
İkinci perde : Konu karışıverir. Yanlış anladığı bir telefon konuşması yüzünden Kimball bir haftalık ömrünün kaldığını sanır. Ölüm hazırlığına başlar. Önce komşusu avukat Arnold'a bir nutuk ısmarlar. Borçlarını, alacaklarını temizlemesini, karısına göz kulak olmasını rica eder. Bu arada evlerine misafir gelen Mr. Bert ile eşi Judi'yi evlendirmeyi düşünür. Karısını gece kurslarına göndermeyi kararlaştırır. "kabus perdesi"nde eşini yamalı elbiseler içinde tükenmez kalem satarken görür. Bir yandan da "ah Kimball ! sağlığında beni niye gece kursuna göndermedin ?" diye yakınmaktadır. Bir mezarlık şirketine başvurur ve yer ayırtır. Kendisi, eşi ve Mr.Bert için 1000 dolar da öder. |
Üçüncü perde: Karışıklık devam eder. Bu arada "kabus perdesi" bir açılır, bir kapanır. Kimball ölümünün yaklaştığını karısına söyleyemez. Bu arada Judi'nin içine kıskançlık kurdu düşer. Kimball'in bir başka kadınla ilgilendiğini sanır. "Kabus perdesi" bir de Judi için açılır. Kimball'i genç bir kızla sevişirken görür. Kocası kızı bir köpek gibi havlayarak sevmektedir. Dallı basmadan yapılmış kabus perdesi "kötü düşünceleri"n üzerine iner. Asıl perde de "hastalık hastası" olmaktan kurtulan Kimball'in ve onu eskisinden çok seven Judi'nin mutluluğu ile kapanır. Piyes sona ermiştir. |
Bir çiçek bile istemem : Oyunu Norman Barasch - Caroll Moore ikilisi yazmış. Dilimize çeviren ise Asude Zeybekoğlu. Kuruntular içinde yaşayan bir adamla güzel karısının hikayesi çiziliyor. Öleceğini sanan adam arkadaşlarına, eşine cenaze töreni konusunda düşüncelerini anlatıyor. Ama iki lafının arasında : "Ne olur çiçek yollamayın bir çiçek bile istemem, şimdi mevsim çiçek fiyatları öylesine kazık ki" demeyi de ayrıca unutmuyor...1962 |