BOYACI ŞAİR Dyo reklamlarıyla hemen her gece evinizin konuğu olan tiyatro ve sinema sanatçısı Kamran Yüce, 1952 yılından bu yana şiir yazar. Yayınlanmış üç şiir kitabı vardır. Ekranlarımızda bir tiyatro oyuncusu, bir sinema sanatçısı, bir reklam yapımcısı, bir reklam oyuncusu ve şair. Beş ayrı kişiden söz etmiyoruz. Bu uğraşıların tümünü taşıyan tek bir kişidir...Kamran Yüce'dir... 30 yıllık tiyatro oyuncusu, aşağı yukarı her akşam bir boya reklamının sonunda "Kısacası" diyerek söze giriyor, "Almazsanız siz kaybedersiniz." gibilerinden gözlerimize bakarak konuşmasını sürdürüyor. Önceki gün Selamiçeşme'deki evinin kapısını çaldık. Az sonra kapıyı eşi Tülay hanım açtı. Kendimizi tanıtıp içeri girdik. Kamran Yüce salondaki kitaplığın yanında bulunan koltuğuna oturmuş kitap okuyordu. Geldiğimizi görünce kitabını bırakıp ayağa kalktı ve bize oturmamız için yer gösterdi. 1925 yılında Elazığ'da doğan Kamran Yüce, ilk ve orta öğrenimini Kilis'te tamamladıktan sonra İstanbul hukuk fakültesi son sınıfından ayrılarak tiyatro oyunculuğuna başlamış. O günleri şöyle anlatıyor : "Bu güne kadar iki tiyatroda çalıştım. İlki Küçük sahne, Muhsin Ertuğrul tarafından 1951 yılında kurulmuştu. Kadrosu günümüzün ünlü isimlerinden oluşmuştu. Şükran Güngör, Sadri Alışık, Münir Özkul, Agah Hun, Mücap Ofluoğlu, Lale Oraloğlu, Altan Karındaş, Heyecan ve Uğur Başaran kardeşler, daha sonra kadroya giren Çolpan İlhan. 8 yıl bu tiyatroda, bu kadro ile yüzlerce temsil verdik. 1959 yılında Kent oyuncularına katıldım. Anonim şirket olduğu için tiyatronun hissedarları arasına girdim. Şükran Güngör, Müşfik ve Yıldız Kenter kardeşler, Genco Erkal, Çiğdem Selışık ile birlikte çalışmalarımızı sürdürdük. Tiyatro yaşamım bu iki tiyatroda geçti, başka hiçbir yerde çalışmadım. 1976 yılında sağlığım bozulduğu için sahne çalışmalarına ara vermek zorunda kaldım. O sırada Tülay hanım elinde tepsiyle kapıda göründü. Bize kahve, eşine bir fincan süt getirmişti. "Mide kanaması geçirdim." diyordu sütüne uzanırken Kamran Yüce... "Sigara ve içkiyi bıraktım. Yalnızca süt içiyorum." Bu arada bir reklam şirketinde çalışmış yapımcı olarak. Reklamcılığı buradan geliyor. Geçen yıl ekranda reklamını izlediğimiz DYO'dan teklif almış reklamlarında oynasın diye... İki yıllık bir sözleşme imzalamış. "Başka bir reklamda oynamam." diyor..."Yüzümü televizyonda eskitmek istemiyorum." Bu yıl tekrar tiyatroya dönmek niyetinde olduğu için, "Yüzünü televizyonda eskitmek istemeyen" sanatçı, "Her akşam televizyonda görüyor seyirci, bir de tiyatroda görecek. İnsana bıkkınlık gelmez mi ?" diyerek nedenini açıklıyor ve "Biz tiyatro işçileri ağır işçileriz." diyerek konuşmasını sürdürüyor : "Bir yıl içinde 376 oyun oynadığım oldu. Avrupa'da yılda 80 oyun oynayan sanatçı göklere çıkartılır. Mesleğimi ağır çalışma koşullarına rağmen çok seviyorum. Çok sevdiğim arkadaşım Turgut Boralı'nın çok beğendiğim bir sözü vardır : "Mesleği iyi seçmişiz ama memleketi iyi seçememişiz..." der. Geçim sıkıntımızı dile getirerek..." Sinema oyunculuğunu da şöyle anlatıyor Kamran Yüce : "Talihli amele filminde İlyas Salman ile oynadım. Önümüzdeki yıl ekrana gelecek olan iki televizyon filminde rol aldım. "Cennetlik kaynana"da Nisa Serezli ile ekrana geleceğim. Ayrıca Lütfü Akad, "Bir ceza avukatının serüvenleri" adı altında beş hikayeden oluşan televizyon dizisi hazırladı. Bunlardan "Isı"da oynadım. Sanırım bu kış izleyebiliriz." Kamran Yüce reklamda kendi sesini kullanıyor. Aynı zamanda dublaj ustası olan Yüce, birçok filmin seslendirmesinde TRT'ye yardımcı oluyor. Gelelim şairliğine Kamran Yüce'nin... 1952 yılından bu yana şiir yazıyor. Yayınlanmış üç şiir kitabı var. Gölge (1956), Soyunuk (1962), Güneş yorgunu atlar (1972). Bir de "Tiyatro 63" adlı kitabı var... "Şimdi pek şiir yazamıyorum. Çünkü şiir yazmak için bütün gün şiir düşünmek gerekir." diyor... Ve susuyor. Anlıyoruz ne demek istediğini... Ayrılırken saygı ile sıkıyoruz "Ağır işçi" ekranın boyacısı Kamran Yüce'nin elini...1980 |
YÜCE AİLESİ OBJEKTİFİMİZDE Evlidir Kamran Yüce. Alman lisesine devam eden Deniz adında 14 yaşında bir kızları vardır. Kamran Yüce'nin eşi Tülay hanım, Sadri Alışık'ın dayısının kızıdır. HOCAM'a İşte Kamran Yüce'nin yazdığı yüzlerce şiirden biri. 1953 yılında kaleme aldı, "Gölge" adlı şiir kitabında yayınladı... Televizyon reklamlarının "Boyacı şair"i bu şiirini hocası Muhsin Ertuğrul'a ithaf etmiştir... Ben oyuncuyum eski Yunan'dan beri. Şimdi adım değişti biraz "Serseri" Sizi güldürmek ödevim, zaman zaman ağlatmak, eğer isterseniz takla atmak. Acılarım yok, size sattım. Perde kapanmasa görecektiniz, az daha ağlayacaktım. Rüyam alkışlarınızla dolu, küçük görmenizle günüm Söylesem anlar mısınız ? Çok üzgünüm. Beğendiğiniz zaman, sevincim sonsuz. Evinize dönünce beni unutursunuz. Ben palyaçoyum, kralım, Hamlet'im. Ben sizinle başladım, sizinle varım. Ben söyleyemediklerinizim, düşünceleriniz... Desem inanmayacaksınız, Ben Gölgeniz... |