Görgü Ansiklopedisi ve Görgü Kuralları 1960.


GÖRGÜ ANSİKLOPEDİSİ
AHLAKA MUGAYİR : Henüz emekleme çağında olan kardeşinizin veya yeğeninizin minicik kulakları, yanında konuşulan her kelimeyi kolayca kapabilen hassas bir mikrofondur. Bu bakımdan sonu pek hoş bitmeyen fıkraları dostlarınıza anlatmaya başlamadan önce minicik kardeşinizin yatmasını bekleyin. Aksi halde beklemediğiniz bir anda bu küçücük insan bir toplulukta sizi utandırabilir.
AKSIRIK : Umumi yerlerde kabil olduğu kadar alçak sesle aksırmak gerektiğini söylemeye lüzum yok. Ama bu konuda üzerinde durulması gereken en önemli husus şudur : Yanınızda biri aksırırken ona "çok yaşa" demeyin. Bu çoktan tarihe karışmış sun'i bir nezaket kaidesidir. Böyle nahoş bir hareketi duymamazlıktan gelmekle çok daha nazik davranmış olursunuz.
ALIŞKANLIK : Kimseyi rahatsız etmediğine emin olduğunuz masum alışkanlıklarınız bulunabilir. Aşırı el hareketleri, söze başlamadan önce yanakları kaşımak veya konuşmaları "anlaşıldı mı ?", "tamam mı ?" gibi sözlerle süslemek gibi. Unutmayın ki bunlar zamanla etrafınızdakileri rahatsız edebilecek birer kötü tik halini alır.
ARGO : Günlük hayatınız esnasında işittiğiniz argo sözlerine kulak vermeyin. En yakınınız olan bir insanla bile argo dilinde konuşmaktan sakının. Alışmış kudurmuştan beterdir derler, günün birinde hiç olmayacak yerde "gittim" yerine "cızlamı çektim" derseniz bütün itibarınızı bir anda kaybetmiş olursunuz.

ASANSÖR : İşte en mükemmel bir "görgü ölçme aleti". İki tip insan vardır : Biri, bindiği asansörü üst katta indikten sonra tekrar geri gönderir, öbürü göndermez. Görgü sahibi olanı siz tayin edin.
ASIK SURAT : Günlük hayatınızda asık suratlı olmamaya çalışın. Hele bunu adet edinmişseniz bu sevdadan hemen vazgeçin, çünkü fazla naz aşık usandırır. Kimsede sizin nazınızı çekmek mecburiyetinde değildir. Başarıya giden yollardan biride güler yüzdür.
AŞK : Aşk hakkında söylenenler o kadar çok ki, buna bir şey ilave edecek değiliz. Ancak şu tavsiyeyi yapabiliriz : Kalabalık yerlerde sevdiğiniz insana "sevgilim" demeyin, çünkü aşk gibi kutsal bir duyguyu çok ucuza harcamış olursunuz, hemde sevdiğiniz insan aşkınızın gerçek olduğundan şüphe eder...1960