DÜNYANIN EN MEŞHUR SAAT KULESİ "BIG BEN" 100 YAŞINDA ! Big ben, yüz yılda sadece bir defa teknik hata sebebiyetiyle Greenwich saat ayarından 4 saniye geri kalmıştı... Gurup vakti, Londra'daki Thames kıyısından batıya doğru bakanlar nehrin üzerine dumanlı bir kızıllık içinde akseden güneş ışığının Westminster kulesindeki büyük saatin yüzüne vuran parıltılarını şairane bir ruh haleti içinde seyrederler. Kocaman yelkovanın saat başlarına her gelişinde bu emektar saatin çanı vakur ve yorulmak bilmeyen sesiyle ta uzaklara kadar vakti bildirir. Onun azametli sesine iştirak eden dört küçük çömezin sedaları da araya girince tatlı bir nağme meydana gelir. Bu nağme Londra'yı terennüm eden asırlık bir senfonidir. Radyolarının düğmelerini sık sık çevirenler BBC dalgalarıyla bütün dünyaya akseden bu sesi çok iyi tanırlar. İşte bu ihtiyar saat geçenlerde tam yüz yaşını doldurmuştu. "Big ben" namıyla ün salmış olan bu saatin büyük şanı ismini 1856 senesinde o zaman nafia işlerinin başında bulunan Sir Benjamin Hall'den almıştır. İlk çan aynı sene Norton'da döktürülmüştü. Deniz yoluyla Londra'ya getirilen çan 16 beygirin çektiği özel bir araba ile Westminster'ın avlusuna taşınarak tecrübe için bir sehpa üzerine asıldı. Burada haftada 15 dakika çalınmak suretiyle tam 10 ay tecrübe edildi. Bir döküm şaheseri olan bu büyük çanın aynı sesi daima muhafaza edeceği, genişleme veya çatlama göstermeyeceği söyleniyordu. Ne yazık ki bir sene sonra başlayan bir çatlak gitgide büyüdü ve nihayet 1858 senesi şubat ayında çan kullanılmaz hale geldi. Aradan iki ay geçmeden ikinci Big ben çanı bu defa Londra'da Whitechappel dökümhanesinde imal edilerek selefinin yerini aldı. İşte bugün radyolarda sesini dinlediğimiz Big ben hala o Big ben'dir. Ağırlığı 13.5 tondur. Kutru 2 metre 70 santim, yüksekliği ise 2 metre 20 santim kadardır. Saat kulesine takıldıktan sonra küçük çanlarıyla birlikte ilk defa 1859 senesi temmuz ayında muntazaman çalmaya başladı. Ama bir müddet geçtikten sonra yeni güçlükler baş gösterdi. Büyük çanın üzerinde hafif çatlama alametleri belirdi. Kimisi bunun dökümün terkibindeki bakır nispetinin azlığından ileri geldiğini iddia etti, kimisi de tokmağının fazla ağır olduğunu ileri sürdü. İnceleme ve tetkikler devam ettiği müddetçe tam 3 sene çan kullanılmadı. Nihayet kraliyet teknik uzmanlarından birine bu vazife verildi. Uzman, tokmağın vurduğu yüzün değiştirilmesini ve tokmak sıkletinin yarıya indirilmesini söyledi. Ayrıca çanın altına her ihtimale karşı bir platform konmasını tavsiye etti. İlk tokmak hala saat kulesinde durur. Üzerinde, kuleyi gezenler için bütün tafsilat yazılıdır. Bu tadilattan başka saatte mühim bir değişiklik yapılmamıştır. Yalnız bir iki kez saat mekanizması tamir ettirilmiştir. Tadilat dahil çanın yerine takılması cem'an 22.057 İngiliz lirasına mal olmuştur. Arıza yüzünden saatin durduğu da nadirdir. 1944'de bir bombardıman esnasında çok yakınına düşen bir mermi parçasının şiddetiyle sarkacın büyük yayı ve kulenin güney yüzündeki camlardan biri kırılmıştı. Bir iki kez yelkovan ve akrep soğuktan buz tutmuştu. Bunun haricinde saatin durmasına sebep olan hadiseler çok nadirdir. Bir defasında mesela 1936'da bir işçi dalgınlıkla akrebin miline merdiven dayamış, bir başka işçide kazayla saatin güney yüzünü parlatırken ayağını farkında olmadan madeni çerçeveye koymuş ve saatin üç dakika durmasına sebep olmuştu. Big ben'in radyoda ilk duyuluşu 1923 senesi yeni yıl arifesine rastlar. BBC kısa dalga neşriyatının başladığı 1932 senesinden sonra radyodan sık sık duyulan Big ben bugün dünyanın en meşhur saati olarak tanınır. Bugünlerde 100 yaşını idrak eden saatin tarihiyle alakalı bütün parçalar ve bunlara ait tafsilatı izah eden hususi bir sergi saate çok yakın olan Jewel Tower adlı bir başka kulede tertiplenmiş ve ziyaretçilere açılmıştır...1959 |