Eski Ramazan Oyunları


KANTO
Gayet oynak ve seri tempolu bir müzikle perde ağır ağır açılırken zamanın çok sevilen ve tutulan kantocu kızlarından birisi de incili, boncuklu elbisesi ile şanoda (sahnede) görülür, koşa koşa sahnede bir iki devir yapar, son ortada durarak el hareketleri ile ve mimiklerle zamanın seyircilerini adeta çileden çıkaran kantosunu söylerdi...

TRAJEDİ
Aldatılan bir kocanın ıstırapları, haksız ve sebepsiz sokağa atılan çocuklu bir kadının feryadı sahnede hakkıyla temsil edilir; cinnet kahkahaları, hıçkırıklı ağlayışlar, ölüm anlarında duyulan pişmanlık ve itiraflar halkı gözyaşlarından kırar geçirirdi. Bu temsillerin mevzularını zaman zaman tarihi hadiselerden aldığı da görülürdü. 

ORTA OYUNU
İsminden de anlaşılacağı gibi dekor ve sahneye pek ihtiyaç duyulmadan ortada oynanan bu oyunda eşya namına bir sandalyenin, bir küçük paravananın bulunması kafi gelirdi. Temsilin bütün başarısını sağlayan da tuluatçı artistlerin zekaları, hazır cevap olmaları ve taklitleri ustalıkla yapmaları idi. Gidenler yadırgamaz idi... 

Eski Ramazan Oyunları...
Hayat objektifi, İstanbul radyosunun ramazan esnasında mikrofonla verdiği bu oyunların sahnelerini tespit etmiştir. Eski ramazanların temaşa alemini toplu olarak siz sayın okuyucularımızı sunmuş oluyoruz...Üst fotoda;
DÜET
Bir erkek ve bir kadın tarafından oynanan bu küçük temsillerin mevzu ekseriya aşktır. İki kişilik bir operet gibi müzikle konuşulur, bu arada da kız tarafından erkeğe bir çok naz ve istiğna gösterilir, hatta onunla bir hayli alay edilirdi. Fakat neticede bir anlaşma yolu bulunur ve müşterek bir oyunla perde kapanırdı....1957