Atatürk sağlık durumunu tehdit eden hastalığın belirtileri ortaya çıktıktan sonra Ülkü Adatepe ile bir otomobil gezintisinde. |
Mustafa Kemal Atatürk İstanbul'a geldiği gün Haydarpaşa tren garı karşılaması. |
Atatürk hastalığı meydana çıktıktan sonraki günlerde Savarona yatında (solda). Vücudu hayatının son yıllarına kadar formunu kaybetmemişti (sağda) Bir aralık Mustafa Kemal Atatürk yerinden kalkmış balkona çıkarak o çelik iniltili gür sesiyle halka hitap etmişti : "Benim için zahmet ediyorsunuz, bundan mahcup oluyorum. Beni görmek demek behemahal yüzümü görmek değildir; benim fikirlerimi, benim duygularımı anlıyorsanız ve hissediyorsanız bu kafidir. Ankara'dan buraya gelmeden evvel işittim ki hakkımda hastadır, eli ayağı tutmuyor, ölüme mahkumdur demişler. İşte karşınızdayım, sıhhatteyim, elim ayağım tutuyor, kendi gözlerinizle görüyorsunuz ki sapasağlamım kuvvetim yerindedir." " Siz bu akşam benim karşımda milletin bir kitlesi, bir örneğisiniz; size hitap ederken bütün millete sesimi duyuracağıma kaniyim. İşitin ve bunu duyurun !... Sizin için sıhhatini, ömrünü adayan ve hasreden bu adamın sağlığı yerindedir; sizin için çalışacaktır, o sizin için yaşıyor. Benim kuvvetim benim size muhabbetimle sizin bana olan sevginiz. Bu millet, bu memleket yeni rejimi üzerinde, dünyanın en makbul bir mevcudiyeti olacaktır; ben bunu kendi gözlerimle görmeden ölmeyeceğim. " Halkın heyecanı son haddini bulmuştu. "Sen çok yaşa düşmanların kahrolsun" nidaları uzun müddet boğazın üstünde çınlayıp durmuştu. |