Sultanahmet meydanında Bizans hipodromundan günümüze ulaşabilmiş yılanlı sütun adıyla da bilinen tunç anıt. Bizanslılar Romalıların izinden yürüyerek İstanbul'u anıt ve dikilitaşlarla süslemişlerdir bunlardan biri hipodromda yarış alanını ikiye ayıran Spina üzerinde birinci Thedosius ile Constantinus Porphyroginitus dikilitaşları arasına yerleştirilen yılanlı sütun'dur. Birinci Constantinus imparatorluğun çeşitli yerlerinden söktürdüğü anıtları İstanbul'a nakil ettirmiştir. Delphi'de Apollon mabedi önünde bulunan sütun oradan getirilmiştir. Yunan mitolojisine göre kuvvet, kudret, güzellik tanrısı Apollon kötülükleri simgeleyen Piton isimli yılanı boğarak öldürmüştür. 31 Yunan kolonisi memleketlerini istila eden Perslere karşı kazandıkları Salamis ve Platea zaferlerinden sonra ele geçirdikleri ganimetleri eriterek tütsü sehpası ve altın bir kazan yapmışlardı ve bunu Delphi'de Apollon mabedine sunmuşlardı. Bu anıt 8 metre yüksekliğinde 29 boğumlu üç yılanın taşıdığı üç ayaklı altın bir kazandan meydana gelmiştir. Burada yılanların başları birbirinden ayrılarak üç değişik yöne bakmaktadır ayrıca yılan gövdelerinin üzerine de savaşa katılmış 31 Yunan sitesinin adı yazılmıştır. Anıtın nakli sırasında altın kazan kaybolmuştur. Hünername minyatürlerinden anıtın 16. yüzyıla kadar eksiksiz olduğu görülmektedir ilerleyen yıllarda yılan başları kaybolmuştur. Ancak 19. yüzyılda anıta ait bir üst çene bulunmuş bugün arkeoloji müzesindedir. Evliya Çelebi bu yılanların İstanbul'u yılan, çıyan, akreplerden koruduğunu yazmıştır bir başka söylentiye göre bir yeniçeri kılıcıyla yılan başlarını koparmış o günden sonra yılan ve diğerleri İstanbul'da çoğalmıştır. |