Burası Amerika = Sara Korle yazıyor... (Havilland tiyatroda da çok başarılı.) Günlük olaylar burada bir enstantane değerinde... Önemi bir gün içinde kayboluyor. Sizlere New York tiyatrolarından haberler vereceğim... New York sahnelerinde oynanan 19 ayrı oyunda sinema dünyasının ünlü sanatçıları rol almış durumda... Bunların içinde en çok başarı kazananlar Frederic March'la, John Mills... March, Paddy Chayefsky'nin oyunu "Gideon"da, Mills ise, Terence Rattigan'ın "Ress" adlı oyununda baş rolü oynuyorlar... İngiliz casusu Lawrence'ın hayatını canlandıran bu eserde John Mills gerçekten başarılı... Aynı oyunu Londra'da Alec Guinness oynamıştı. Filme alınan oyunda da baş rol gene aynı aktöre verilmişti. Broadway sahnelerinde de adına sıkça rastlanan Henry Fonda yakında "A city of time" oyununda baş rolü oynayacak. Partneri de yine gene ünlü bir sinema yıldızı Olivia de Havilland... Tiyatro severler gelecek yıl Rita Hayworth'u sahnede görecekler. Bir zamanların pek gözde sinema yıldızı "Step on a crack" adlı oyunda son sevgilisi Gary Merril ile karşılıklı oynayacak. Bernard Evslin'in yazdığı bu oyunda Hayworth yakışıklı fakat insafsız bir doktorun eşini canlandıracak. Konu Amerika'nın ufak bir şehrinde geçiyor. Yıllardan beri tiyatroda oynamak isteyen Rita'nın başarı derecesi tiyatro sever cemiyeti çok alakadar ediyor. Beyaz perdeden sahneye geçmek epey güç. Mesela, birtakım sinema hilelerini sahnede yapmaya imkan yok ! En acıklı sahnelerde gözlerinden bir damla yaş akıtamayan artistin yüzünde sun'i göz yaşı damlaları yaratmak, sesi olmayanın yerine başkasını konuşturmak, yüz çizgilerini, boyunu posunu kamera ve ışık oyunları ile değiştirmek ancak sinemada mümkündür. Sonra halkın karşısına çıkıp tutulmakta işin başka bir yönü... Bu yüzden sinema yıldızları sahnede oynarken en basit seyirci bile oyunu bir tenkitçi gözüyle inceliyor... Sonra, tiyatro tenkitçileri sinema yazarları gibi renk ve ışık oyunlarıyla doyulamıyor. Beyaz perdede ün almış bir sanatçı sahnede kabiliyetsiz bir insan olarak görününce tenkitçiler insafsız cümlelerle onu harcıyor....1962 |