Uykusuzluk Çekenlere Bir Tavsiyemiz Var !...


UYKUSUZLUK ÇEKENLERE BİR TAVSİYEMİZ VAR !...
"Aman doktor bey bana yeni bir uyku ilacı. Eskisine çok alıştım artık tesir etmiyor..."
Hastalar sık sık bu şikayetlerle doktorların kapısını aşındırır. Bu gibi hallerde doktor için yapılacak ilk iş hastanın yaşayışını incelemektir. O an için böyle bir inceleme imkansız ise değişik bir ilaç tavsiye etmekten başka bir yol kalmamış demektir. Ancak yeni ilacında bir süre sonra eskisi gibi alışkanlık yaratacağı ve yeniden uykusuzluk çekileceği muhakkaktır. Kısa bir süre sonra uykusuzluk sinirlerin yıpranması, halsizlik belirtilerinin başlaması ve şahsın rahat çalışamaz hale gelmesiyle sonuçlanacaktır. Artık uykusuzluğun yanı sıra sinirlilik, endişe belirtileri başlamış, vücudun genel dengesi bozulmuştur. Uykusuzluk çoğu zaman ateş yükselmesine de sebep olabilmektedir.
Kahve, çay, sigara, içki gibi maddelerin yanı sıra aşırı miktarlarda alınan C vitamininin kullanılması da uykusuzluğa yol açabilir. Bu gibi maddeler sinir sistemini etkileyip harekete geçirir. Ancak bunların yarattığı uykusuzluk zararsızdır. Uyku zamanına yakın kullanılmadığı taktirde etkili olmaz.
Birde hepimizin yakından bildiği akşamları fazla yemek yemenin sebep olduğu uykusuzluk vardır. Yatmadan evvel yenen ağır yemekler sindirim organları bozukluklarına ve dolayısıyla uykunun kaçmasına sebep olur. Şayet bu çok ender rastlanan bir durumsa basit ilaçlarla giderilebilir. Devamlı ise bir çalışma bozukluğu veya bir gastritin söz konusu olup olmadığını tespit etmek için midenin durumunu iyice gözden geçirtmek ve geceleri fazla yemekten kaçınmak gerekecektir.
Uykusuzluğa bir üzüntü veya sinir gerginliği ile yükselen tansiyonda sebep olabilir. Genellikle bu hal uzun zaman devam etmez. Fakat bu sebepten uykusuzluk müzmin bir hal almışsa kalp tansiyonunun kontrolü de gerekir.
Aşırı fikri çalışmalar kimi zaman aşırı uyku isteği doğuran bir gevşekliğe, kimi zamanda tam bir uykusuzluğa sebep olur. Bu gibi durumlara sebep olan uykusuzluk çeken şahsın yaradılışı ve o sırada içinde bulunduğu vaziyettir. Eğer bu kimse çalışma ve istirahat saatlerini düzene sokarsa kısa zamanda deliksiz uykusuna kavuşur.
Bazı kimseler gündüz uykularının geldiği, gece ise uykusuzluk çektikleri için herkes gibi olmadıklarına, tabiatlarının değişik olduğuna hükmederler. Aslında karaciğer bozukluğu, sinir gerginliği ilk akla gelmesi gereken sebeplerdir. Çünkü beyin ve adaleler günlük yorgunluktan sonra dinlenmek ihtiyacındadır. Bu tip denge bozukluklarına pek ender rastlanır. Bu daha ziyade zamanla edinilmiş alışkanlıkların neticesidir. Bir yazarın gecenin sessizliğinde daha iyi düşünebilmesi ve fikirlerini daha iyi toparlayabilmesi, gündüzde uyumayı tercih etmesi gibi... Ama diğer hallerde uykusuzluğun karaciğer bozukluğundan mı ileri geldiğini bir doktora görünüp anlamalıdır.
Bütün bunların yanında uykusuzluğun en belli sebepleri sinir hastalıkları, hiddet, duyu organlarındaki aksaklıklar, kadınlarda cinsiyet organları hastalıkları olarak gösterilebilir. Günümüzde bu hastalıkların tedavisinde çeşitli ilaçlardan, bilhassa sinir hastalıklarının tedavisinde de elektrik şoklarından faydalanılıyor. Doktor hastalığın mahiyetine göre bu tedavi usullerinden herhangi birini seçebilir. Yalnız biz burada şunu hatırlatalım : Beyinde uyku merkezini tahrip eden uyku ilaçlarının yerine daha ziyade uykusuzluğu yaratan hastalığın tedavisi ve müsekkin kullanılması yerinde olacaktır.
İyi bir uyku için yatak odasının çok soğuk veya çok sıcak olmamasına, ayrıca hafif ve zararsız bir hava akımının bulunmasına bilhassa dikkat etmelisiniz. Bunun yanında yatmadan evvel yapılacak sıcak bir banyo son derece faydalıdır.
Bazı kimseler uyku getirmesi için yatağa uzandıktan sonra saymaya başlarlar. Aslında en önemli nokta yatma saatlerinin düzenli olmasıdır. Aksi halde kaça kadar sayarsanız sayın bir faydası olmaz... 1970 Hayat Sağlık.