Filmin bir sahnesinde Yvette Mimieux ve George Hamilton görülmektedir. HER HAFTA BİR SENARYO OYNAYANLAR Olivia de Havilland : Margaret Johnson Rossana Brazzi : Sinyor Naccarelli George Hamilton : Fabrizio Naccarelli Barry Sullivan : Noel Johnson Rejisör : Guy Green - M.G.M. Film PIAZZA'DA IŞIK - LIGHT IN THE PIAZZA Hayal peşinde koşan insanlar asla İtalya'ya gitmemeli. Hele kurduğu hayalleri unutmak isteyenler bu memleketin adını bile anmamalı. Zira insan hayallerinden ne kadar kurtulmak isterse istesin İtalya'da hayaller insanın peşinden koşar ve onu yakalar. Margaret Johnson'da kızı Clara'nın günün birinde normal bir genç kız haline geleceğini düşünerek hayaller kurmuştu. Zaten Clara'nın yüzüne bakan bir kimse onun normal bir insan olduğundan asla şüphe etmezdi. Clara ilk bakışta son derece ağırbaşlı, masum bir kız intibasını uyandırıyordu. Senelerce önce Clara, yaptığı bir at gezisi sırasında yere düşmüş ve beyni zedelenmişti. Şimdi Clara'nın zekası 10 yaşında bir çocuktan farksızdı. Margaret Johnson kızının tatlı, sakin halinden memnundu. Çocuğunun hiç büyümeyip daima onun yanında kalması fikri de zaman zaman hoşuna gidiyordu. Fakat yirmisini geçmiş bir genç kızın çocuk tavırları da bazen yadırganıyor. Günün birinde Clara mahalledeki bakkalın boynuna sarılıp onu öpmeye başlayınca Margaret ile kocası Noel, kızın biraz hava değiştirmesinin iyi olacağını düşünerek Clara'yı İtalya'ya götürmeye karar verdiler. Böylece Margaret ile Clara ilkbaharın son günlerinde İtalya'ya vardılar. Bir haziran akşamı Floransa'da yazlık kahvelerden birisinde otururlarken rüzgar Clara'nın başındaki şapkayı uçurdu. Biraz ileride duran İtalyan delikanlısı şapkanın peşinden koşup gitti, o sırada ayağa kalkmış olan Clara'ya getirdi. İki genç birbirlerine gülümseyerek bakarlarken, İtalyan delikanlısı Clara'yı o hafta pazar günü Floransa Cumhuriyet meydanına davet etti. Sonra cebinden bir kart çıkarıp Clara'ya uzattı. Delikanlının adı Fabrizio Naccarelli idi. Erkek giyim eşyası satan bir dükkanda çalışıyordu. Clara'ya dükkana gelip alışveriş etmesini söyledi. Genç kız ise "Benim kocam yok ki ona hediye alayım." diyerek teklifi reddetti. O günden sonra Margaret ile Clara nereye gittilerse hep Fabrizio karşılarına çıktı. Kaldıkları otele hediyeler yağmaya başladı. Artık sabahları plajda da iki genç beraber yüzüyor, beraber eğleniyorlardı. Margaret bu maceranın uzadığını görünce müdahale etme zamanının geldiğine kanaat getirdi. Fakat Clara'yı Fabrizio'dan nasıl uzaklaştıracağını da bilmiyordu. Fabrizio'nun davetlerini geri çevirmekle işe başladı. Ama bu seferde kızının üzüldüğünü görerek aldığı tedbirden vazgeçmek zorunda kaldı. Kızını Amerika'ya dönmeye razı etmekten başka çaresi kalmamıştı. Clara buna razı olmadı. Margaret, Clara'nın Fabrizio ile evlendiği taktirde değişeceğini düşünmeye başladı. Fabrizio'nun babası Sinyor Naccarelli'de işe karışıp gençlerin evlenmesini isteyince Margaret Clara'nın evlenmesine izin verir. Nikah günü gelip çatmıştı... Clara gelinliğini giydi ve annesiyle birlikte kiliseye gittiler. Sinyor Naccarelli'de son muameleleri tamamlamak için Clara'nın pasaportunu aldı, fakat ilk sayfayı çevirir çevirmez yüzü asıldı ve nikahın ertesi gün yapılmasını isteyerek oğlu ile kiliseden ayrıldı. Margaret şaşırmıştı, kızının pasaportunda Bay Naccarelli'yi kızdıracak, üzecek bir şey bulunmadığından emindi. O gece Naccarelli'lerin evini buldu bay Naccarelli ile konuşacaktı. Adama gündüz ki hareketinin sebebini sormak elbette hakkıydı. Sinyor Naccarelli, Margaret'i görür görmez : "3 sene, 4 sene neyse ama 6 sene fark olunca oğlumu kızınızla evlendirmekten vazgeçtim." dedi. Margaret bu sözleri duyunca rahatladı. Fabrizio'nun babası oğlunun 20 yaşında olmasına karşılık kızın 26 yaşında olmasından şikayetçi idi. Margaret kocasının kızına düğün hediyesi olarak 5.000 yerine 15.000 dolar göndermeye karar verdiğini söyleyince bay Naccarelli'nin tavrı bir anda değişiverdi. Oğlunun pek zeki bir delikanlı olmadığını ileri sürdü ve Clara ile çok mesut olacaklarını anlattı. Böylece iki gencin evlenmesi kararlaştırıldı. Düğün günü Margaret, yaşlı gözlerle Clara'yı seyrederken evladının iyiliği için çalışmış ve onun saadete kavuşmasından mutlu, gururlu bir anneliği yaşıyordu...1962 |